İletişim
Writer

Nizamettin Korkmaz

Atlar BindiÇevir

Oyunun tarihçesi hakkında yeterli belge olmamakla beraber Ankara, Muğla, Isparta gibi şehirlerde oynandığı bilinmektedir. Oyun ismini, oyunun içeriğinden alır. Hemen hemen her yörede farklı isimlerle anılan “atlar bindi” oyunu günümüzde çocuklar tarafından hâlâ bilinmekte ve oynanmaktadır. Oyunun bölgelere göre değişen oynanış şekilleri mevcuttur. AtIar bindi oyununda erkek çocuklar tarafından, gündüz oynanmaktadır. Oyuna katılan çocuklar eşit sayıda iki takıma ayrılırlar. Kura ile takımlardan biri sırta binme hakkını kazanır. Kurayı kaybeden takımın oyuncuları yüzleri birbirlerine dönük bir şekilde daire oluştururlar ve ellerini dizlerine dayayarak eğilirler. "At" olarak kabul edilen bu oyuncuların her birinin arkasında kurayı kazanan takımdan bir oyuncu bulunur. Kurayı kazanan takımdaki bütün oyuncular kaybeden takımın oyuncuların sırtına binerler ve ellerindeki şapkayı birbirlerine atarak dolaştırmaya başlarlar. Şapkanın yere düşmesi durumunda takımlar yer değiştirir. Bu defa binme hakkı diğer takıma geçer (Kayaoğlu, 1967: 107-108; Özdemir 1985). Oyunun "Binmece Eşek" isimli versiyonunda oyuna katılan çocuklar eşit sayıda iki takıma ayrılırlar. Takımlardan biri, daire şeklinde ayakta duran diğer takımın sırtına biner. Üstteki takımın oyuncuları, topu birbirlerine atarlar. Topun düşürülmesi hâlinde alttaki takımın bir oyuncusu topu alarak kaçışan diğer takımın oyuncularına atar. İsabetli atış yapılması durumunda, takımlar yer değiştirir. Aksi hâlde ise takımlar yer değiştirmeden oyun tekrarlanır (Demircioğlu, 1934: 92). "İçli Umman" adlı diğer bir versiyonda oyun erkek çocuklar tarafından oynanır. Çocuklar iki gruba ayrılırlar. Bir yüzüne tükürülmüş taş ile yaş kuru yapılır. Doğru tahminde bulunan takımın oyuncuları, halka olmuş diğer takımdakilerin sırtına binerler (Koşay, 1935: 280). "Top Oyunu/Eşkili Top" isimli başka bir oynanış biçiminde oyunu iyi bilen ve ebe adı verilen iki elebaşı, kendi aralarında budaklaşırlar. Bu işlem sırasında oyuncular ikili gruplar oluşturup birbirlerine "zincir", "dağ" gibi isimler verirler ve ebelerin yanına gelerek bu isimlerden birini seçmelerini isterler. Böylece takımlar oluşturulur. Taş saklanarak rakip takımı sırtına alacak takım belirlenir. Kurayı kaybeden takımdakiler daire şeklinde yere otururlar. Diğer çocuklar da topu birbirlerine atarak eşlerinin arkasına gelmeye çalışırlar. Oyunun ikinci bölümünde oyuncular eşlerine binip takım arkadaşlarına top atarlar (Caferoğlu, 1994: 140). "Aba Alması" adlı diğer bir versiyonda genellikle ilk baharda oynanan oyunda çocuklar birbirlerine iki metre arayla ayakta dururlar. Sırta binen takımın ebesi elindeki üç okka ağırlığındaki abayı yanındaki arkadaşına atarak oyunu başlatır (Caferoğlu, 1994: 9-10).

Bu oyun, çocukların gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Takımlar kurularak oynandığı için çocuklar kazanmayı/kaybetmeyi oyunun içerisinde öğrenerek kendilerini hayatın olumlu ve olumsuz yönlerine hazırlayabilirler. Oyunda eğlence amacı güdüldüğü için hırs yapmaktan ziyade birlik beraberlik içinde bir oyun kurmayı ve oyun bozmayı öğrenmektedirler. Hırslı ve yıkıcı bireylerden yapıcı ve eğlenceli bireylere dönüşürler. Oyunda dikkat, el göz koordinasyonu, grup  hâlinde hareket edebilme yetisi kazanabilirler. 

KAYNAKLAR

Caferoğlu, Ahmet. (1994). Anadolu Ağızlarından Toplamalar. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.

Demircioğlu., Y. Ziya. (1934). Anadolu Eski Çocuk Oyunları. İstanbul: Milli Mecmua Matbaası.

Kayaoğlu, Celal. (1967). Bitlis’i Tanıyalım. Ankara: Yeni Desen Ticaret Matbaası.

Koşay, H. Zübeyr. (1925). Folklor Nedir?. Muallimler Birliği Mecmuası 3 :110-115.

Özdemir, Birol. (1985). Dalakçı Köyü Folkloru ve Etnografyası. Hacettepe Üniversitesi. Yayınlanmamış Lisans Tezi.

MADDE YAZARI

Nizamettin Korkmaz

ISBN

978-625-99966-0-8