Bom Oyunu, Beşgeçili (Ar.), Yutturma (Kn.), Bop (Or.), Bom (İst.), Bız (Or.))Çevir
Bom oyunu, Türk kültüründe yayılım alanı geniş olan bir oyundur. Oyunun ilk defa ne zaman ve nerede oynandığı kesin olarak bilinmemesine rağmen yayılım alanından dolayı eski bir oyun olduğu söylenebilir. Oyunun “bom”, “bop”, “bız”, “beşgeçili”, “yutturma” gibi farklı isimlere sahip olduğu görülmektedir. Bom, bop ve bız gibi isimler, “oyunun sözlü formülü” (Karğın, 2018: 196) üzerinden yapılan adlandırmalardır. Beşgeçili, yutturma gibi isimlerde ise oyunun yöntem ve amacına yönelik bir adlandırma söz konusudur.
Oyun, Türkiye sahasında genellikle “bom” adıyla bilinir. İstanbul, Antalya, Trabzon, Adana, Artvin, Eskişehir, Erzincan ve Van ’dan bu isimle derlenmiştir (Özhan, 1997: 115; Özdemir, 2006: 64-65; Çolak, 2015: 221; Arslan Erdem, 2019: 77-78; Onur ve Güney, 2002: 323-353, 354; Tören, 2011:128; Kayar, 2008: 60-61). Türkiye’nin birçok şehrinde oynanan oyun İstanbul, Ardahan, Tokat’tan “bum” adıyla (Özdemir, 2006: 64-65; Yılmaz, 2017: 74; Bayrak, 2010: 36); Ordu’dan “bop” ve “bız” ismiyle (Özhan, 1997: 115; Özdemir, 2006: 64-65); Zonguldak’ın Ereğli ilçesinden ise “bız” adıyla derlenmiştir (Özhan, 1997: 115; Cengiz, 1996: 22). Bunlara ek olarak bu oyun Düzce’den “çıllık”, Konya’dan “yutturma” ve “beşgeçili”, İstanbul’dan “yutturmam”, Artvin’in Ardanuç ilçesinden “beşgeçili” adıyla da derlemiştir (Özhan, 1997: 115; And, 2012: 282). Ancak kaynaklara göre “yutturma” adıyla farklı bir oyun da vardır (Bozdemir, 2018: 198). Türk dünyasında da görülen bu oyun, Azerbaycan’da “say saymag oyunu” adıyla bilinir (Bayar Çelebi, 2007: 106).
Oynamak için herhangi bir alet gerektirmeyen bom oyunu için gerekli olan şey “arkadaş” ya da geniş bir “aile”dir. Çünkü bu oyun en az 7 kişi ile oynanabilmektedir. Kış mevsiminde evlerde aile ile beraber ya da okulda sınıf arkadaşları ile oynanabilirken yaz mevsiminde dışarıda rahatlıkla oynanabilir. Ancak oyuncuların sayıları, sayıların katlarını ve ritmik sayı saymayı bilmesi gerekmektedir. Bu nedenle en az 7 yaşındaki oyuncular tarafından oynanabilir (Yılmaz, 2013: 317-318).
Kız ve erkeklerin birlikte oynayabildiği bu oyunun yaygın oynanış şekli şöyledir: Oyuna başlamak için öncelikle oyuncular daire şeklinde konumlanır. Ardından ritmik saymanın hangi sayının katı olacağı tespit edilir. Bu sayı genellikle 5 sayısının katı olur. 1’den 50’ye ya da 1’den 100’e kadar oyuncular tarafından ritmik sayılır. Oyuna kimin başlayacağı gönüllülük esasına göre ya da sayışmacayla belirlenir ve oyuna başlanır. Oyunun oynanma şekli şu şekildedir: 1-2-3-4- bom- 6-7-8-9-bom -11-12-13-14-bom- 16-17-18-19-bom-21-… şeklinde oyun devam eder. Oyunun başında belirlenen ritmik sayı 5 olduğu için 5 ve 5’in katları denk gelen oyuncu bu sayı yerine “bom” demek zorundadır. Oyunun en önemli kuralı, sayma işleminin hızlı bir şekilde sırayla yapılması, belirlenen sayının katlarında sırası gelen oyuncu tarafından “bom” denilmesi ve şaşırılıp “bom” yerine sayının kendisinin veya başka bir sayının söylenmemesidir. “Bom” demeyen oyuncu, oyun dışına alınır. Bu yüzden sayıları iyi takip etmek gerekir. Böyle bir durumda sayma işlemi yeniden başlatılır. Şaşırmadan en sona kalan oyuncu oyunu kazanır. 5 ve katları özellikle küçük yaş gruplarında bilgi ve dikkati geliştirmeyi amaçlarken ritmik saymayı da öğretmeyi hedefler. Ancak 5 ve 5’in katları büyük çocuklar ve yetişkinler için basittir. Ayrıca 10 kişilik bir oyuncu grubuyla oynandığında 5 ve 5’in katları hep aynı kişilere denk geleceği için diğer oyuncuları oyun içerisinde hareketsiz ve işlevsiz kılabilmektedir. Bu nedenle oyuncular kendi yaş gruplarına göre daha zor bir sayı seçebilirler. Bu sayı 3, 7 ya da 9 sayısı olabilir (Özdemir, 2006: 64-65; Yılmaz, 2013: 317-318; Cengiz, 1996: 22).
Bom oyununun Türkiye’nin farklı şehirlerinde ve Azerbaycan’da oynandığını daha önce belirtmiştik. Yaygın oynanış şekline ek olarak yörelere göre farklı oynayış şekilleri de vardır. Örneğin İstanbul’da ritmik sayarken sıra yasaklı sayıya gelince “bum” demek gerekir. “Yutturmam” adıyla bilinen Seferihisar’da ise yasaklı sayıya gelince “yutturmam” demek gerekir (And, 2012: 282). Oyunun yaygın oynanışında hata yapanlar oyundan çıkarılır ve hata yapmayanlarla oyuna devam edilirken Eskişehir’de durum biraz farklıdır. Yasaklı sayıda “bom” demeyen oyuncu yanar ve cezalandırılır. Bu cezalar tek ayak üstünde durarak yüze kadar saymak, bir yerden bir yere kadar koşarak gidip gelmek ya da şarkı söylemek gibi cezalar olabilir (Onur ve Güney, 2002: 323). Erzincan’da ise oyuncular ritmik saymaya 0 (sıfır)’dan başlar (Tören, 2011:128). Afyonkarahisar’da oynanan şeklinde ise oyuncular daire şeklinde ya da yan yana olmak üzere iki farklı şekilde konumlanabilir (Gürbüz, 2017: 250). Oyunun farklı bir oynanış şekli de Azerbaycan Türkleri arasında görülmektedir. Say saymag oyunu olarak adlandırılan oyun, iki farklı şekilde oynanır. Bunlardan ilki şöyledir: Çocuklar kendilerine ebe seçerek sıraya girerler. 15, 25, 35, 45, 55, 65, 75, 85, 95 gibi sayılar belirlenir. Ebe, çocuklardan bu sayıları hızlı bir şekilde söylemelerini ister. Yanlış yapan çocukla “Ahmak, ahmak” diyerek alay edilip, utandırılır. Oyunun ikinci şeklinde oyuncular karşılıklı olarak yerleşirler. Oyuna başlanıldığı anda oyuncular şaşırmadan sırayla sayıları sayarlar. Say saymag oyununda belirlenen sayılar 5’in katlarıdır. Bom oyununda saymaya birden başlanır. Ayrıca Bom oyununda 5’in katlarına denk gelen oyuncu “Bom” demelidir. Say saymag oyununda böyle bir şey yoktur. Bom oyununda sırasını atlayan ya da yanılan oyundan çıkar. Say saymag oyununda yanlış yapan oyuncu ile “Ahmak, ahmak” diyerek alay edilir (Bayar Çelebi, 2007: 106).
Bom oyununun işlevsel özelliği daha çok zihinsel kazanım üzerinedir (Şarman, 2015: 60). Oyun, çocukların bilgi, beceri ve dikkat yeteneklerinin yanında ritmik saymayı geliştirmek için ilkokullarda matematik derslerinde de oynanmaktadır (Yılmaz, 2013: 317-318). Zihinsel becerileri geliştirmeyi hedefleyen oyun, aynı zamanda bireysel ve kolektif düşünme becerisini geliştirir. Oyunda hem takımın bir parçası hem de birey olan oyuncunun özgüveni gelişir ve kendini bir topluluğa, kültüre ait hisseder. Bu da oyuncuların sosyal ve psikolojik gelişmelerine katkı sağlar. Bom oyununun sözlü kültür ifadelerinin öğrenilmesi ve dil gelişimine de katkısı vardır. Eğitsel kazanımlarla yaş ayrımı olmaksızın oyunun günümüzde de oynanmaya devam edilmesine özen gösterilmesi gerektiği açıktır. Bom oyununun Türkiye’nin birçok yerinde oynanması yaygın bir geleneksel oyun olduğunu göstermektedir. Ayrıca herhangi bir malzemeye ihtiyaç duymaması, açık ve kapalı mekânda yaz ve kış mevsiminde tüm cinsiyetler tarafından oynanabiliyor olması da yaygınlığını ve kuşaklar arası aktarımını kolaylaştıran bir durumdur. Genellikle arkadaşlardan, aileden ya da öğretmenlerden öğrenilen oyun, oyuncuların sosyalleşmesine katkı sağlamaktadır. Aile içinde oynanan bir oyun ise, aile bağlarını güçlendirirken gelecek için hazırladığınız mutlu geçmiştir.
KAYNAKLAR
And, Metin. (2012). Oyun ve Bügü Türk Kültüründe Oyun Kavramı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Arslan Erdem, Nihan. (2019). "Artvin’de Çocuk Oyunları (Derleme, İnceleme, Tasnif)". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Artvin: Artvin Çoruh Üniversitesi.
Bayar Çelebi. (2007). “Türkiye ve Azerbaycan’daki Çocuk Oyunları ve Oyuncaklarının Karşılaştırmalı İncelenmesi”. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Muğla: Muğla Üniversitesi.
Bayrak, Metin. (1998). "Geleneksel Mahalli Çocuk Oyunları Tokat İli Örneği". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Bozdemir, Osman. (2018). Harmanbiş Çocukluğumuzun Oyunlarını Unutmayalım. Konya: Damla Ofset.
Cengiz, Serpil. (1996). “Karadeniz Ereğli Çocuk Oyunlarından Derlemeler”. Türk Halk Kültüründen Derlemeler. Ankara: Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Yayınları. Ss. 16-48.
Çolak, Mehmet (2015). "Adana Geleneksel Çocuk Oyunları". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Niğde: Niğde Üniversitesi.
Gürbüz, Duru Özden. (2017). "Yapısal ve İşlevsel Açıdan Afyonkarahisar Çocuk Oyunları". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
Kayar, Pınar. (2008). "Van’ın Geleneksel Çocuk Oyunları ve Bu Oyunların Eğitsel Yönden İncelenmesi". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Van: Yüzüncü Yıl Üniversitesi.
Karğın, Dilek. (2018). "Şanlıurfa İli ve Çevresi Çocuk Oyunları". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ardahan: Ardahan Üniversitesi.
Onur, Bekir; Güney, Neslihan (Yay. Haz.). (2002). Türkiye’de Çocuk Oyunları: Derlemeler. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
Özdemir, Nebi. (2006). Türk Çocuk Oyunları 2. Ankara: Akçağ Yayınları.
Özhan, Mevlüt. (1997). Türkiye’de Çocuk Oyunları Kültürü. Ankara: Kültür Bakanlığı.
Şarman, Aliye Selnur. (2015). "Seferihisar Geleneksel Çocuk Oyunları ve Oyuncakları Üzerine Bir İnceleme". Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.
Tören, Arzu. (2011). "Erzincan’dan Derlenen Çocuk Oyunlarının Çocuk Eğitimindeki Yeri". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Erzincan: Erzincan Üniversitesi.
Yılmaz, Leyla. (2017). "Ardahan’da Oyun ve Oyuncak". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ardahan: Ardahan Üniversitesi.
Yılmaz, Mehmet Fatih. (2013). "Isparta Çocuk Oyunları". Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi.
MADDE YAZARI
Emine Varışoğlu Sarpkaya
ISBN
978-625-99966-0-8