Gacırdaklı SalıncakÇevir
Oyun, salıncakla oynanan oyunlar arasındadır. Yaygın olarak bilinen adı Salıncak veya Gacırdaklı Salıncaktır.
Salıncak kelimesi, 11. yüzyıldan beri yazılı kaynaklarda geçmektedir. Kaşgarlı Mahmut Dîvânü Lugâti’t-Türk’te “yalngu” kelimesini geçirir ve şu karşılığı vermiştir: “Kızların oynadığı bir oyundur [salıncak]. İpin iki ucunu bir ağaca ya da direğe bağlarlar; daha sonra bir kız ipin tam ortasına oturur ve yeri ayağıyla itmek suretiyle yukarı ve aşağı doğru sallanır.” (Kaşgarlı Mahmut, 2005: 654). Dîvânü Lugâti’t-Türk’te salıncaklı oyun için şu karşılıklar verilmiştir: “yalınğula”, “iple, salıncakla oynamak”; “yalnğu”, “cariyelerin oynadığı bir oyun, salıncak oyunu” demektir (Atalay, 1986: 735-736). Dîvânü Lugâti’t-Türk’te salıncak için ayrıca “çenğli menğli” kelimesi geçmektedir ve bu kelime “bir çocuk oyunu” şeklinde açıklanmıştır (Atalay, 1986: 141).
İbnü-Mühennâ Lûgati’nde salıncak için “salınçak” denilerek “silikçek” karşılığı verilmektedir. Aynı Sözlükte kelimenin doğrusunun “silkinçek” olması gerektiği ifade edilmiştir (Aptullah Battal, 1934: 60).
Salıncakla oynanan oyun türlerinden biri olan Gacırdaklı Salıngaçta geçen “salıncak” kelimesinin etimolojik olarak “göndermek, yollamak” anlamındaki “sal-” fiili ile yakından ilgili olduğu düşünülmektedir (Güngör, 2016: 210).
Gacırdaklı Salıncak oyunundaki gacırdak kelimesinin yansıma olduğu ve çıkan sesten dolayı bu ismin verildiği düşünülmektedir. Ancak kelime, farklı anlamlarda da kullanılmaktadır. Örneğin, Bolu ve çevresinde “gacırdaklı” kelimesi “gıcır gıcır, parlak, yeni olan” anlamlarına gelmektedir (Dolapcı Perçin, 2017: 216).
Salıncak, yer ile gök arasında ilişki sağlayan oyunlardan biridir. Anadolu’da yaygın bir biçimde salıncağın belirli mevsimlerde kurulması ve tarihlerde oynanması, söz konusu ritüelin yaşadığını göstermektedir (And, 2012: 19-20).
Oyunda salıncağı kurmaya yarayan mekanizma olarak odun, odunları tutmaya yarayan küçük korkuluklar gerekmektedir. Ankara’nın Çubuk ilçesinde yapılan bir derlemeye göre Gacırdaklı Salıncak oyuncağı, ağacın sürekli kendi ekseninde dönebildiği ve kendi kendini soğutabildiği için sadece ardıç ağacından yapılmaktadır (Oğuz ve Ersoy, 2007: 118).
Bu oyunun bir benzeri Yörükler arasında Çıkrıncak adıyla bilinmektedir (Yıldız Altın, 2022). Şanlıurfa ve çevresinde ise salıncak için “Leyli” kelimesi kullanılmaktadır (Düşmez, 2002: 422). Bunların yanı sıra Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde genel olarak salıncak için şu isimler verilmektedir: “aylıncak, çaşnak, çıvıncak, çingil, çongurdeş, çüvüncek, gıcırdak, hanak, hıllangaç, hıllangıç, höllen, hüller, ılancak, ılınçak, ılıngaç, ılınkaç, ıngırcak, sallangaç, sallangıç, salma, tümecek, uçak yelbeşiği” (And, 2005: 141), “cımırtlak, sallancak, selgençek” (Güngör, 2016: 542, 896).
Oyun, yaylalarda ve düzlük yerlerde oynanmaktadır. Özellikle bayram ve özel günler başta olmak üzere Hıdırellez’de oynanan oyunlar arasındadır (Şarman, 2015: 54, 72).
Oyunu salıncağa binebilecek yaşta olan yetişkin kız ve erkekler ile çocuklar beraber oynamaktadır.
Oyuncağın hazırlanışı Anadolu’da ortak özellikler göstermektedir. Oyuncak yapılacak odunlar öncelikli olarak ağaçtan testere yardımıyla kesilir. Ardından keser yardımıyla düzeltilir. Keserle törpülenerek düzgün hale getirilen odunlar aralıklı olarak yakılır ve tekrar düzeltilir. Bu oduna keser yardımıyla delikler açılarak oyuncağı tutacak olan ayakların yerleri hazırlanmış olur. Delik sayısınca eşit olarak hazırlanan küçük korkuluklar deliklere yerleştirilir. Bu aşamadan sonra oyuncağın yapımı bitirilir. Böylece yüksekliği yaklaşık 2 metre, üstte duran yatay odunun uzunluğu yaklaşık 20 metre olan bir salıncak mekanizması elde edilmiş olur (Oğuz ve Ersoy, 2007: 118).
Oyunun başlangıcı sayışmaca ile gerçekleşir. Sayışmaca sonunda bir ebe seçilir (Oğuz ve Ersoy, 2007: 118). Anadolu’da oynanan salıncak türündeki bazı oyunlarda ebenin veya salıncağı sallayacak çocuğun yere tükürme zorunluluğu vardır. Bu yapılmadığı takdirde, diğer çocuklar “tükürmiyenin ağzı acıla” diyerek (Özdemir, 2006: 296) bir ritüeli yerine getirirler.
Ebe seçiminden sonra oyuncağın bir tarafından bulunan iki korkuluğun arasına bir kişi oturur. Bu kişi, ayaklarından destek alarak salıncağı sallar. Salıncağın diğer tarafının sonunda bir odun bulunur ve bu, salıncağa binen 10-15 kişinin düşmesini engellemek için yapılmıştır. Ancak oyundaki ebe, salıncağa binen ve düşmemek için birbirine sarılan oyuncuları düşürmeye çalışır. Ebe, karşıdaki tüm oyuncuları düşürdüğünde oyunu kazanır, ancak düşüremezse kaybeder (Oğuz ve Ersoy, 2007: 118).
Salıncak kelimesinin geçtiği birkaç dörtlük şu şekildedir:
Kör ebe, salıncak, tura oyunu
Oynar gösterirdi kızlar boyunu
Gençler kayın ana denen koyunu
Çaldırtup almazdı bir tek mankıra (Çankırılı Ozan, 1938b: 3’ten aktaran Karaca, 2017: 204)
Çıkrıncak, salıncak, türkü avazı
Geçerdi her yerde ahenk, sazı
Udların, teflerin çılgın niyazı
Kalblere meserret eylerdi ihsan (Çankırılı Ozan, 1938d: 3’ten aktaran Karaca, 2017: 208)
Ankara’nın Çubuk ilçesinde derlenen oyun varyantında kazanan ve kaybedenin belirlenmesinden sonra herhangi bir ödül veya ceza verilmediği görülmektedir (Oğuz ve Ersoy, 2007: 118).
Gacırdaklı Salıncak oyununun Anadolu’nun hemen hemen her bölgesinde icra edildiğini söylemek mümkündür.
Salıncakla kurulan oyunlarda ve bu oyunda dayanıklılık ve denge esastır. Oyuncuların kazanabilmeleri için dikkat yetenekleri de önemli olup oyunda, beden ve zihnin uyumlu bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Salıncaklı oyunlar, bu bağlamda bedenin eğitilmesinde işlevsel bir oyuncaktır.
KAYNAKLAR
And, Metin. (2012). Oyun ve Bügü - Türk Kültüründe Oyun Kavramı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Aptullah Battal. (1934). İbnü-Mühennâ Lûgati (İstanbul nüshasının Türkçe bölüğünün endeksidir.). İstanbul: Devlet Matbaası.
Atalay, Besim. (1986). Divanü Lûgat-it-Türk Dizini “Endeks”, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
Dolapcı Perçin, Zehra Tuba. (2017). Mengen Ağızları (Metin-İnceleme-Sözlük). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi.
Düşmez, Hanifi. (2002). “Şanlıurfa Mahalli Çocuk Oyunları”. Türkiye’de Çocuk Oyunları: Derlemeler. yay. hzl. Bekir Onur, Neslihan Güney. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi, 422-423.
Güngör, Okan Celal. (2016). Türkçede Çocukla İlgili Söz Varlığı. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Karaca, Murat. (2017). Türkiye’de Panayır Kültürü ve Çankırı Panayırları. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
Kaşgarlı Mahmut. (2005). Dîvânü Lugâti’t-Türk. hazl.: Seçkin Erdi ve Serap Tuğba Yurteser. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.
Oğuz, M. Öcal; Ersoy, Petek. (2007). Türkiye’de 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları. Ankara: Gazi Üniversitesi THBMER Yayını.
Özdemir, Nebi. (2006). Türk Çocuk Oyunları. Cilt 1, Ankara: Akçağ Yayınları.
Şarman, Aliye Selnur. (2015). Seferihisar Geleneksel Çocuk Oyunları ve Oyuncakları Üzerine Bir İnceleme. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.
Yıldız Altın, Kübra. (2022). "Çıkrıncak (Gıcırdak)". https://encyclopedia.worldethnosport.org/spor-detay/cikrincak-gicirdak (Erişim Tarihi: 06.12.2022).
MADDE YAZARI
Doç. Dr. Kübra Yıldız Altın
ISBN
978-625-99966-0-8