İletişim
Writer

Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas

Kös OyunuÇevir

“Kös Oyunu” eskiden olduğu gibi Burdur merkez, ilçe ve köyleri ile Kütahya’nın Simav ilçesi Demirci beldesi ve komşu köylerinde bugün de oynanan, oynanışı ve isimlendirilişiyle ilgili bölgeler arasında bazı farklılıklar gösteren geleneksel Türk zekâ ve strateji oyunlarından birisidir.

"Vurma, çarpma, dövme” anlamına gelen Farsça “kûs” kelimesi Türkçede “kös” şeklindedir. Sözlükte “eskiden savaşlarda, alaylarda; at, deve veya araba üzerinde taşınan ve işaret vermek için kullanılan büyük davul” (TDK, 2005: 1235) anlamına gelen kös, “tokmaklarla vurularak çalınan üzerine çoğunlukla deve derisi gerilmiş, bakır gibi bir madenden yapılmış büyük ve derin bir kâse veya kazandan ibarettir. Köslerin genellikle kaidesi ve deri gerilmiş yüzü, daire şeklindedir. Kösler, iki elde tutulan eşit büyüklükteki küresel uçlu tahta tokmaklarla çalınır. Çoğunlukla çift olarak kullanılan köslerde iki tokmaktan her biriyle bir köse vurulur. Sağ ve sol kollar nöbetleşe kalkıp iner. Tek kös kullanıldığında da tokmakların sayısı değişmez” (Sanal, 2002: 270-272).

Savaşlarda köslerin iki elde tutulan eşit büyüklükteki küresel uçlu tahta tokmaklarla çalınmasıyla kös oyununda oynanan ve “kös” adı verilen tahta çomaklar ile bunların çıkardığı sesler arasında bir ilgi kurmak mümkündür. 

Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü (VIII: 1975)’nde “kös” kelimesinin “sokak kapısının arkasına vurulan ağaç dayak”, “kapı mandalı, kapı sürgüsü”, “kalın tahta, kalas”, “sürünün önünde giden koyun”, “teke”, “sürülmemiş toprak”, “çirkin”, “davar ağılı”, “kervanın en önünde giden hayvanın arkasındakine takılan çan”, “damaya benzer bir oyun”, “karşılıklı iki sıra on ikişer delikli bir tahta ve sivri çöplerden yapılmış tavla ve damaya benzer bir oyun aracı”, “Toprak üzerindeki ufak çukurlara taşlar konarak, bir tarafı yuvarlak, bir tarafı düz olan dört değnekle oynanan bir çeşit oyun”, “damda üzerine kiremit döşenen ya da kiremit yerine kullanılan ince tahta parçaları”, “üzerinde çamaşır yıkanan uzun tahta”, “düşük, aşağılık”, “bal kabağından kesilen dilimler”, “eskiden kullanılan bir çeşit çalgı” gibi anlamları da geçmektedir.

Kütahya’da oynanan kös oyununda havaya atılan dört adet tahta parçası için “kös”; oyuncuların toplandığı oyun alanı için “er meydanı”; oyunda kullanılan küçük tahta çubuklar için “er”; üzerinde oyun stratejisinin uygulandığı dikdörtgen tabla için “er çamuru” ya da “er tahtası”; “er”lerin konulduğu delikler için “er deliği” terimlerinin kullanılması oyunda bir savaş stratejisinin izlendiğini göstermektedir (URL-1).

Eskiden çobanların hayvanlarını otlatırken vakit geçirmek için oynadıkları bu kös oyunu daha sonra kışın evlerde aile toplantılarında, yazın bağ ve bahçelerde vaktin eğlenceli ve hoş hale getirilmesinde, toplumsal bağın güçlendirilmesinde, kültürel anlamda geleneğin yaşatılmasında, genç nesillerin kültürümüzü özümsemesinde ve toplumsal bütünleşmenin sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır.

Kös oyunu 7’sinden 70’ine her yaş grubu tarafından oynanır. İki kişi arasında oynanabildiği gibi, iki grubun birlikte oynamasına da imkân sağlayan bir oyundur. Bu yüzden 2 veya eşleşme suretiyle 4-6 kişiyle birlikte oynanabilir (Çine, 2003: 90).

Oyun için öncelikle bir kös tahtasına ihtiyaç vardır. Burdur’da “kös tahtası”, Kütahya’da ise “er tahtası” denilen bu tahta, 25-30 cm boyunda, 18-20 cm eninde, 1-2 cm kalınlığındadır. Bağ ve bahçelerde tahta yerine çamurun kurutulmasıyla elde edilen bir tabla da aynı amaçla kullanılabilir. Çamurdan yapılmış bu tablaya Kütahya’da “er çamuru” adı verilir.

Burdur’da oynanan bu kös tahtasının iki uzun yanına 6-8 cm uzunluğunda ince bir kalem girecek biçimde iki sıra sağında (12+12) iki sıra solunda (12+12) her sırada 24’er tane olmak üzere 48 delik açılır. Buna göre oyuncuların dıştaki deliklere geçirilmiş 12’şer tane çöpü vardır.

(Resim 1)

Kütahya’da oynanan oyunda bu delikler iki sıra sağında (10+10), iki sıra solunda (10+10), her sırada10’ar tane olmak üzere 40 delik açılır ve bu deliklere “er deliği” denilir. Buna göre oyuncuların 20 tahta çöpüne de “er” adı verilir.

Rakibinden ayırt edilebilmesi için bu çöplerin on iki tanesi, söğüt dalından kabukları soyularak, on iki tanesi de soyulmadan kullanılır. Kabuğu soyulmuş olana “beyaz taş”, soyulmamış olana “siyah taş” denilir. Yine söğüt dalından kalem uzunluğunda iki parça daha kesilir. Ortadan yarılarak dört çomak elde edilir. Burdur’da kös çomakları için en güzelinin söğüt dalından yapılacağı söylenir. Söğüt, hem boldur hem de kabuğu istenilen şekle uygundur (Çine, 2003: 91).

Bu tahta çomaklara bazı kaynaklarda “çelik” (Çine, 2003: 90-91) bazı kaynaklarda ise “kös” (Kazan, 2006: 73-74) denilmektedir. "Kös" veya "çelik" denilen ve zar gibi kullanılan bu çomaklar 4 tanedir.

18-20 cm boyunda, uç kısımlarından başlayarak ortaya doğru 1,5-2 cm genişleyen ve iki ucu elips ve bir değneğin uzunlamasına tam ortasından balık sırtı biçiminde kesilmesiyle elde edilir. Balık sırtı olan üst kısmı, ağaç kabuğundan doğal rengi ile koyu bırakılır veya boyanır. Bu kısma eşit aralıklarla dört çentik atılır. Çentik, ağacın odun kısmına geçeceği için, beyaz görünümdedir. Çeliğin/kösün alt kısmı ise düz ve beyaz olur (Çine, 2003:91).

Burdur’da Kös Oyunu şöyle oynanır:

Kös tahtası düz bir yere konur. Taraflar, delikli sıralar önlerinde bulunmak üzere otururlar. “Çift mi tek mi?” ya da “yazı mı tura mı?” da kazanan veya “kös” sayısını ilk bulan yani 3 dış 1 iç atan kişi oyuna başlar.

Oyuncu, her iki eline ikişer "kös"ü veya "çelik"i (toplam dört adet) uçlarından veya ortalarından tutarak, nasıl kolayına gelirse, havadan kendine doğru ters takla attırarak ve havada birbirine çarptırarak masa, çarşaf, toprak gibi sert bir zeminin üzerine atar (Çine, 2003: 91-92).

Kösler, “tıngırı mışşık kara kaba gışşık” tekerlemesi söylenerek atılır (Göğüş: 2010: 121).

Çeliklerin/köslerin durumları sayılarla isimlendirilir ve değerlendirilir. Bu sayılara göre çöpler, hareket ettirilir. Çelikler/kösler, “kös” durumuna getirilmeden oyun başlamaz. Köslerin açık ya da kapalı gelmesine göre şöyle adlandırılır: 

1. İki çentikli/kapalı, iki beyaz/açık gelirse: “Bir- İki” (1-2) (Oyun karşı tarafa geçer.)

2. Dördü de beyaz/açık gelirse: “Ak- Beyaz” (Yayla)

3. Dördü de çentikli/kapalı gelirse: “Bir- Altı” (1-6)

4. Bir çentikli/kapalı, üç beyaz/açık gelirse: “Bir-Üç” (1-3)

5. Üç çentikli/kapalı, bir beyaz/açık gelirse: “KÖS”

(Resim 2)

Kös gelinceye kadar sırayla çelikler/kösler atılır. Kös gelmeden (yani 1 kapalı, 3 açık olmadan) oyuncu oyuna başlayamaz. Kös’ü ilk bulan kişi, kendi çöplerinin en dıştakilerden birini, ikinci sıranın bir köşesinden oyuna sokar.

Örneğin:

1 no’lu sıranın ilk deliğindeki çöpü, 2 no’lu sıranın ilk deliğine sokarak A, B yönünde yürümek üzere oyuna başlar. Çelikleri/kösleri tekrar atar.

“Bir-İki” gelirse, çöpü iki delik daha sürer ve çelikleri/kösleri karşı tarafa verir. 

“Ak-Beyaz” gelirse dört delik sürer ve oyuna devam eder.

“Bir-Altı” gelirse, 6 delik sürer ve oyuna devam eder.

“Kös” geldikçe bir delik sürer ve birinci sıradan ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve nihayet 12. çöpü oyuna sokar.

Karşı taraf da aynı kurallarla oyuna devam eder ve çöplerini, 3 no’lu sıranın ilk deliğinden 4 no’lu sıranın ilk deliğine sokarak A, D yönünde ve ilk oynayanın arkasından takip ederek yürütür.

Her iki taraf birbirini kovalayarak, çöplerini yemeğe (öldürmeye) çalışır. Hangi taraf daha önce karşısındakinin çöplerini yiyerek toplarsa kazanan (yenen/üten) o olur (Çine, 2003: 92). 

Başladıkları noktadan yola çıkarak ilerleyip yine ilk başlangıç noktasına gelen oyuncu “Köööss…” diye bağırır ve oyunu kazanmış olur (Kazan, 2006: 73-74).

Bu oyunun oynanışında Burdur’un merkezi ve köylerinde bile ufak tefek değişikliklerle karşılaşmak mümkün. Bazı yerlerde kös tahtası delikleri üzerine çöp sokulurken bazı yerlerde de delikler üzerine taşlar konmaktadır. Her oyuncunun 12 taşı vardır. Oyuncular, taşlarını köslerin gelme durumuna göre kös tahtası üzerinde ilerletirler. Her kös geldiğinde taşlardan biri hareket ettirilir. Taş yerine renkli ve beyaz fasulye ile nohut da kullanılabilir. Taşlar, “yayla”da 4, 1-6’da 6, 1-3’te 3, 1-2’de 2 ilerletilir.

Burdur’da “bir kös, bir yayla” genel olarak rahatlık durumunu belirten bir deyim şeklinde kullanılır (Göğüş: 2010: 121).

Tespitlerimize göre sadece  bölgeler arasında değil aynı şehrin  ilçe ve köylerinde bile ufak tefek değişimler söz konusudur. Bazı oyun kuralları değişirken nesnelere  farklı isimler verilmiş; fakat her ne olursa olsun yıllarca zevkle oynanması hep devam etmiştir (Kazan, 2011: 174).

Kütahya’daki “kös oyunu”nda “kös tahtası” ve “kös” adı verilen tahta çomaklar, kestane ağacından yapılır (Öcal-Ersoy, 2007:128). Oyun, hakem olarak tayin edilen ve “göç yapan” olarak tanımlanan kişinin “kös”ü havaya atmasıyla başlar.

“Er”leri yürütmek için 4 “kös” havaya atılır, gelen sayılar oranında “er” hareket ettirilir. Oyun esnasında tahtanın düz olan tarafı “açık”, bombeli olan tarafı “kapalı” olarak ifade edilir.

Oyuncu adına hamleleri gerçekleştiren kişi yani erleri göçen kimseye “Göç Yapan/ Hakem”; “Er”lerin bulunduğu delikten başka deliğe geçmesine “Göçmek (Girdi-Çıktı)”; “Kösler atıldığında açık ya da kapalı tarafı belli olmayan kös”e “Zırh” denilir (URL-1).

Resim 3

Oyunculardan en yaşlı olana açık/düz ya da kapalı/bombeli taraflardan hangisini seçtiği sorulur. Atılan “kös”ün geldiği yönü seçen taraf oyunu başlatır. Oyuna başlayan taraf açık renkli erleri tercih eder. Koyu renkli erler rakibe ait olur. “Erlerin göçmesi” ya da “tüngümesi” olarak ifade edilen hamlelerin gerçekleştirilebilmesi için havaya atılan dört adet kösten üçünün kapalı/bombeli birinin açık/düz gelmesi gerekmektedir. Bu olaya “köslemek” ya da “tıslamak” denilir. Kös atan yani “tıslayan” oyuncu erlerini hareket ettirebilir ve tekrar atış hakkı kazanır. “Er”leri yöneten, sayıları belirleyen 4 “kös” düştükleri şekle göre şöyle adlandırılır ve puanlandırılır:

1. Havaya atıldığında bunlardan biri açık, üçü kapalı gelirse “kös” denilir. “Köslemek/tıslamak/ tüngümek” adları da söylenir. “Er” bir delik yürütülür.

2. Çubukların ikisi açık, ikisi kapalı gelirse buna “ikilinç” denilir. “Er” iki delik yürütülür.

3. Çubukların üçü açık biri kapalı gelirse “üçülünç” denilir ve “er” üç delik yürütülür.

4. Çubukların dördü birden açık gelirse “ak dört” denir. “Er” dört delik yürütülür.

5. Çubukların dördü birden kapalı gelirse “altı” denilir. “Er” altı delik yürütülür.

Oyunda gerçekleştirilmesi gereken bazı aşamalar vardır:

1. ”Er”in kendi evinden çıkarak tekrar dönmesi.

2. “Er”in rakip evine girerek çıkabilmesi.

3. Eve giriş-çıkışlarda mutlaka kös getirilmesi.

Kütahya’da kös oyununda kendi evindeki erleri çıkarıp rakip tarafın evine sokmak, rakip taraftaki evleri “fıslamak” ya da “yenmek” şeklinde tabir edilir.

Hangi tarafın eri kalırsa o galip gelir. Kös oyunu, ovada hayvan otlatılırken oynandığında yenilen tarafa ceza olarak alandan uzaklaşan hayvanı çevirtmek görevi verilirdi. Bunun yerine günümüzde yenilenin çay, kahve ısmarlaması almıştır (Öcal ve Ersoy, 2007: 128-129).

Oyunun stratejik hamlelerle sürdürülmesi ve zekaya dayalı gelişimi desteklemesi çocuklarda oyunla matematik gelişimi, dikkat, konsantrasyon, öngörülü olma vb. birçok kazanımı desteklemektedir. Uzun süren bir oynanma süreci olduğu için sosyalleşme, oyunla vakit geçirme, iletişim kurma vb. sosyal ve duygusal becerilerin gelişimini sağlamaktadır. 

KAYNAKLAR

Çine, Hamit. (2003). Burdur’dan Damlalar. 2. Baskı. Burdur: Burdur Valiliği.

Göğüş, Ceren. (2010). "Burdur Çocuk Oyunları ve Oyuncakları". Geçmişten Geleceğe Burdur Halk Kültürü ve Turizm Sempozyumu. s.119-130.

Kazan Nas, Şevkiye. (2011). “Çocuk Oyun ve Oyuncaklarında Görülen Değişimler: Burdur Örneği”. Günümüzde Çocuk Oyunlarında ve Oyuncaklarında Yaşanan Değişimler Sempozyumu (09-10 Aralık 2010) Bildiriler Kitabı. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.

Kazan, Şevkiye ve Kazan Kırçık, Şengül. (2006). Dedemle Ninem de Çocuktu (Dünden Bugüne Burdur’da Oynanan Çocuk ve Genç Oyunları). Burdur: İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü.

Oğuz, M. Öcal ve Ersoy, Petek (2007). Türkiye’de 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları. Genişletilmiş 2.Baskı. Ankara: Gazi Üniversitesi THBMER Yayını.

Sanal, Haydar. (2002). “Kös”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.26, Ankara: TDV Yayınları, s.270-272 .

Türkçe Sözlük. (2005). Ankara: TDK Yayınları.

Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü VIII. (1975). Ankara: TDK Yayınları.

URL-1: https://kutahya.ktb.gov.tr/TR-310948/geleneksel-strateji-oyunlari.html (Erişim Tarihi: 1.09.2022).

MADDE YAZARI

Prof. Dr. Şevkiye Kazan Nas

ISBN

978-625-99966-0-8