Tel Araba OyunuÇevir
Tel araba oyununun tarihi hakkında kaynaklarda çok fazla bilgi olmasa da, yapılan kazılarda antik çağlarda oyuncak arabalara rastlanmaktadır. Bir oyuncak olarak arabanın tarihi eskilere dayansa da tel arabanın özellikle otomobilin yaygınlaşmasıyla popülerlik kazandığını söylemek mümkündür. Tel arabalara direksiyon konulması bu savı doğrular niteliktedir. Genel itibariyle bakır bir telden yapılan bu oyuncak, malzemeye ulaşım kolaylığı nedeniyle geniş bir yayılım alanı bulmuştur. Türkiye’nin birçok bölgesinde bu oyunun oynandığına dair kayıtlar vardır. Oyun ismini de malzemesinden almaktadır.
"Tel araba, bakır telin pense ve çekiç gibi araçlarla şekillendirilerek direksiyon ve tekerlekler oluşturulması temeline dayanır" (Arslan Erdem, 2019: 32). "Araba, iki bölümde yapılır. Bakır telin ucuna daire şekli verilir, yaklaşık bir karış düz tel bırakılıp bir daire daha yapılır. Tel iki dairenin ortasına getirilerek ileri doğru yarım metre uzunluğunda düz bir tel bırakılır ve telin ucuna yapılan işlemin aynısı uygulanır. En son yapılan iki dairenin ortasından yaklaşık 1 metre uzunluğunda oyuncunun tutabileceği tel kıvrılarak tutturulur. Tel araba hazırdır. Telin boyu kısa olursa arabanın tutma yeri telden, tekerleri tahtadan yapılabilir" (Gürbüz, 2017: 511). "Oluşturulan bu arabayla bireysel olarak oynandığı gibi her çocuk kendi arabasını yaparak arabaların yarıştırıldığı da olur." (Arslan Erdem, 2019: 32). "Genelde 4-12 yaş arası erkek çocuklar arasında yaygın olan tel arabaları, el becerisi gelişmiş büyük çocuklar kendileri yaparlar" (Tokuz, 2011: 363).
"Bazı yörelerde tel araba yapılırken tel ile birlikte tahta veya makaraların da kullanıldığı görülür. İzmir’in Seferihisar ilçesinde tel araba yapılırken iki büyük dikiş makarası boş biçimde olarak ve yaklaşık 1 metre uzunluğunda sert tel elde edilir. Sert telin bir ucu ilk makaraya geçirilir. Makaraya geçirildikten sonra, telin ucu bir santim kadar 90 derece kıvrılır. Makaranın öbür ucundan çıkan uzun sert telin öbür ucu 15 santim kalan kısmından daire biçiminde kıvrılır. İkinci makaranın içinden 20 santim uzunluğunda bir ip geçirilir, ipin sağ ucu, öndeki makaranın içinden geçen telin sağ köşesine, ipin sol ucu öndeki makaranın sol tel ucuna bağlanır. Daire biçimine getirilmiş direksiyon ittirilerek araba yürütülmüş olur" (Şarman, 2015: 69).
"Tel araba oyununun yörelere göre oldukça farklı çeşitlerine rastlanmaktadır. Denizli’den derlenen tel araba oyununda oyuna katılan çocukların arabalarından biri polis arabası, diğeri ambülans olarak seçilir. İki adet tel araba yardımcı araç iken bir arabada kurtarıcı olarak kabul edilir. Geriye kalan tel arabalar ise, taksi olarak kullanılır. Her çocuk kendi tel arabasını hareket ettirir. Oyun sahasının çukur bir bölümünde “yol yapım” çalışmaları yürütülür. Tel arabalarının hareket ettiği yola, yolda yapım çalışmaları olduğunu belirten trafik işaretleri yerine küçük taşlar dikilir. Böylece tel araba sürücüleri uyarılmış olur. Ancak oyun sırasında taksilerden biri bu işaretlere dikkat etmez ve yoldaki çukura düşer. Kurtarıcı tel arabayı çukurdan çıkarırken ambülans da kaza yapan tel arabanın sürücüsünü hastaneye götürür. Polis de iyileşen hatalı sürücüye ceza verir. Bu cezalar, hatalı sürücünün evinden çikolata, şeker vb. getirmesi şeklinde uygulanır" (Özdemir, 2006: 379).
"Afyon’da telli arabalarla yarış düzenlenir. Oyuncular arabalarını hazırladıktan sonra yarış yapacakları alanın başlangıç ve bitiş yerini belirler. Tüm oyuncular sıraya geçer ve dışarıdan bir çocuğun “başla!” demesi ile yarışa başlarlar. Bitiş çizgisine ilk varan oyuncu yarışı kazanmış sayılır (Gürbüz, 2017: 512). Artvin ve Gaziantep’te de yine tel araba oyunu bir yarış şeklinde karşımıza çıkmaktadır" (Arslan Erdem, 2019: 32, Tokuz, 2011: 363-364).
"Kahramanmaraş’ta derlenen tel araba oyununun iki bölümden oluştuğu görülmektedir. Oyununun birinci bölümünde oyuncu sayısı önemli değilken, ikinci bölümde oyuncu sayısı üçe iner. Oyuna başlamadan önce her oyuncu kendi aralarında belirledikleri miktarda porsili (içecek kapakları) bir kenara koyar ve başlama-bitiş çizgisini belirlerler. Çizgiler belirlendikten sonra oyuncular, tel arabalarıyla başlama çizgisine yan yana dizilirler ve verilen komutla bitiş çizgisine doğru koşmaya başlarlar. Her oyuncunun amacı; hedefe ilk olarak varmak, önde kalmaktır. Bu yarış esnasında oyuncular hayal güçlerini devreye sokarak kendilerini ya şoför ya da arabaların yerine koyarak çeşitli araba sesleri çıkarırlar. Ayrıca bir oyuncu diğerinin motivasyonunu bozmak için alay edebilir, iğneli sözler kullanabilir. Bunlara maruz kalan oyuncu da genelde aynı şekil de karşılık verir ve böylece oyuncular müthiş bir sabır ve direnme gücü sergilerler. Bu olay, aynı şekilde oyunun ikinci bölümü olan porsil oyununda da ön plana çıkar. Yarışta birinci gelen, oyunun başında ortaya konulmuş olan porsillerin hepsini kazanır. Oyunun ikinci bölümünde ise; birinci bölümde ilk üçe giren oyuna devam etme hakkına sahiptir. Bu ilk üç, ceplerinden aynı miktarda porsili bitiş çizgisinin üstüne yan yana ve ters şekilde dizerler. Porsillerin koyulduğu yerden 15 adım geriye sayarak gelirler ve ellerine düz bir taş alarak bu 15 adımlık uzaklıktan porsillere doğru taşları atarlar. Burada bir kural söz konusudur: Attığı taşı porsillere çarptıran veya arkasına aşırtan için de bu bölümde eleme vardır. Bu oyuncular, ortaya koydukları porsilleri bırakarak yarış dışı kalır. Hiçbiri elenmediğinde ise üçü de yarışa devam ederler. Porsillerin dizildiği ve taşın atıldığı bölge arasına en yakın atan, birinci olarak yere ters şekilde konulmuş olan porsilleri taşın kenarı yardımıyla porsilin bir ucuna basarak düz çevirme hakkına sahip olur. Böylelikle düz çevirdiklerini kazanır. Oyuncu, herhangi bir porsili düz çeviremeyinceye kadar devam etme hakkına sahiptir. Çeviremediği porsilde sıra, taşı ikinci en yakın atana geçer ve ikinci oyuncu için de aynı kurallar geçerlidir. Eğer onun da çeviremediği porsil olursa sıra, taşını üçüncü en yakın atan kişiye geçer. Bu şekilde oyun, ortada porsil kalmayıncaya kadar devam eder ve bittiğinde asıl hasılatı tek kişinin kazandığı tel araba bölümüne dönülür. Oyunun ikinci bölümünde önemli olan bir nokta vardır: İkinci bölümde oyuna başlama sırası birinci bölümden bağımsızdır. Taşın atılış yakınlığına göre bir sıralama yapılır. Bu taş atma işleminde eğer taşlarını porsillere üçü de çarptırmışsa veya aşırttırmışsa, herkes ortaya koyduğu porsillerini geri alır ve oyun tel araba yarışına yani başa döner. Taş atma bölümünde üç kişiden iki kişi, taşını porsillere çarptırdığında veya aşırttığında doğal olarak elenir ve geriye kalan kişi, porsilleri düz çevirmekle uğraşamadan hepsini kazanır. Yine bu bölümde üç kişiden bir kişinin çarptırdığı veya aşırttırdığı durumlarda koymuş olduğu porsilleri bırakarak elenir ve diğer iki kişi, oyuna taşı en yakın atandan başlayarak devam eder. Hiç porsil kalmayınca da oyun biter ve en çok porsil toplayan bu bölümün birincisi olur. Eğer oyuncu hem birinci bölümde hem de bu bölümde birinci olursa en çok porsil onda olduğu için lider konumuna gelir" (Oğuz ve Ersoy, 2007: 92-93).
Görüldüğü üzere telli araba oyunu, farklı yörelerde farklı şekillerde oynan bir geleneksel çocuk oyunudur. Oyun, çocukların el becerisi kazanmasında önemli bir noktada durmaktadır. Nitekim oyuncağın yapım aşaması tamamen el becerisine dayanmaktadır. Bununla birlikte, tel araba oyunu çocuklara el becerisi kazandırmanın yanı sıra grup bilinci de kazanmasını sağlamaktadır. Günümüzde oyuncak teknolojisindeki gelişmeler, oyuncağa ulaşımın kolaylığı ve çocukların bu tür sokak oyunları yerine dijital oyunları tercih etmesi gibi sebeplerle telli araba oyuncağının ve oyununun unutulmaya yüz tutan çocuk oyunları arasına girdiğini söylemek mümkündür.
KAYNAKLAR
Arslan Erdem, Nihan. (2019). Artvin’de Çocuk Oyunları (Derleme, İnceleme, Tasnif). Artvin Çoruh Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. Artvin.
Gürbüz, Duru Özden. (2017). Yapısal ve İşlevsel açıdan Afyonkarahisar Çocuk Oyunları. Hacettepe Üniversitesi Türk Halkbilim Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. Ankara.
Özdemir, Nebi. (2006). Türk Çocuk Oyunları 2. Cilt. Ankara: Akçağ Yayınları.
Şarman, Aliye Selnur. (2015). Seferihisar Geleneksel Çocuk Oyunları Üzerine Bir İnceleme. Ege Üniversitesi Türk Halk Bilimi Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. İzmir.
Tokuz, Gonca. (2011). Gaziantep Çocuk Oyunları Üzerine Halk Bilimsel Bir İnceleme. Gaziantep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi. Gaziantep.
Oğuz, Öcal ve Ersoy, Petek. (2007). Türkiye’de 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları. Ankara: Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları.
MADDE YAZARI
Dr. Öğr. Üyesi Erkan Aslan
ISBN
978-625-99966-0-8