Varan Bir Oyunu (Yakantop)Çevir
Yakar Top, Türkiye’nin farklı bölgelerinde “varan bir, yakan top, yangın top, yağar top, daire top oyunu, bir can, can almaca, canbaz, aradan kaçma, ortada sıçan, zifir oyunu” gibi adlarla bilinmektedir (Özdemir, 2006: 413-418). Ayrıca “Elamsama” adlı bir oyun da yakar top ile çok benzerdir (And, 2012: 252).Yörelere göre oyun kurallarında ve oynanma biçiminde farklılık bulunsa da oyun, temelde oyuncuların birbirlerini top ile vurması kuralına dayanır. Oyuncuların yaş grubu 6-15 arasında yoğunlaşmaktadır. Oyun, boş ve geniş bir alanda oynanmaktadır. Bu alan genelde açık mekân olmaktadır ancak nadiren kış aylarında kapalı ve geniş mekânlar oyun alanı olarak tercih edilebilmektedir. En az üç kişi ile oynanan oyunda cinsiyet ayrımı bulunmamaktadır. Sadece kızlar, sadece erkekler arasında oynanabileceği gibi kız-erkek karışık olarak da oynanabilmektedir (Öztürk, 2020: 35).
Oyunun iki oynanış şekli vardır: Düz çizgi ve daire. Bunlardan en yaygın olanı düz çizgiyle oynanan yakar toptur. Bu oyun kızlar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Oyun iki takım ile oynanmaktadır. Oyun aracı toptur. Hangi takımın ortaya geçeceğini belirlemek için kura yöntemine başvurulur. Kura sonucunda ortaya geçecek takım belirlendikten sonra yaklaşık 10-15 metre mesafe ile iki paralel çizgi çizilir. Ortaya geçecek takım yerini alır. Ebe olan karşı takım da kendi içinde iki gruba ayrılarak çizgilerin olduğu yerde durur ve top ile ortadaki oyuncuları vurmaya çalışır. Ortadaki oyuncular ise vurulmamak için kaçmaya başlar. Kaçarken de topun geliş durumunu izleyip can tutmaya çalışırlar. Atış yapılırken dikkat edilmesi gereken yere yakın atmaktır. Top havadan atılırsa ve ortadaki oyunculardan biri topu havada tutarsa can kazanır. Can kazanan oyuncu bu canı kendisi kullanabileceği gibi yanıp (vurulup) oyundan çıkan arkadaşını canlandırmak (oyuna almak) için de kullanabilir. Ebe takım ortadaki bütün oyuncuları vurursa son kalan oyuncu “saydırmacaya” kalmış olur. Ebe takım onu on-on iki vuruşta vurmak zorundadır. Bunu başarırsa ebe olmaktan kurtulup ortaya geçmeye hak kazanır, başaramazsa yeniden ebe olur. Oyun, oyuncuların isteği doğrultusunda devam eder veya ortak kararla sonlandırılır. Oyunda belli bir ceza veya ödül yoktur. Oyunun ödülü karşı takımı yenmenin sevincini yaşamaktır (Oğuz vd., 2007: 149).
Yakar top oyununun bir diğer oynanma şekli ise daire biçimli olanıdır. Daire biçimli yakar top erkekler tarafından daha çok tercih edilmektedir. Oyun iki takım ile oynanmaktadır. Ebe olan takım belirlenince oyun alanına büyük bir daire çizilir. Ebe olan takım daire çizgisinde kalırken diğer takım ortaya geçer. Ebe olan takım orta boy bir bez topu kendi aralarında elden ele gezdirmeye başlar. Bu arada ortadaki oyuncular kaçmaya yahut imkân olursa atılan topu tutmaya hazır beklerler. Ebe takımdan bir oyuncu beklenmedik bir anda topu daire içindeki bir oyuncuya atarak onu vurmaya çalışır. Topu atan oyuncu isabetli bir atış yaparsa vurulan oyuncu çıkar, yapamazsa kendisi oyundan çıkmak zorunda kalır. Ortadaki oyunculardan biri can tutarsa kendisi için veya oyundan çıkmış bir arkadaşını oyuna dâhil etmek için kullanabilir. Sonunda bütün oyuncuları oyundan çıkan takım kaybetmiş sayılır. Kaybeden takımın oyuncularına ceza verilir. Hayvan taklidi yapmak, karşı takımın oyuncularını belli bir mesafeye kadar sırtında taşımak veya bir şeyler ısmarlamak bu cezalar arasındadır. Daire biçimli yakar topa çok benzeyen, “çelme topu” adı verilen bir oyun da vardır ancak bu oyunun kuralları yakan toptan biraz farklıdır (Oğuz vd., 2007: 149).
Ankara'da oynanan İçli Umman oyununda ise beş erkek çocuk halka biçiminde aralarında mesafe olacak şekilde daire oluştururlar. Birbirlerine top atarlar. Eğer top yere düşerse hemen oyunculardan biri topu kapar diğerlerinden birine vurur. Atılan top bir oyuncuya isabet ederse daire olup top atma sırası diğer gruba geçer. Eğer top yanlışlıkla rakibe çarparsa oyuncular yanar (Koşay, 1935’den aktaran Onur ve Güney 2002: 54).
Yakan top oyununun fiziksel, bilişsel, sosyal ve psikolojik işlevleri söz konusudur. Topu hedefe atabilme çabası, çocukların el göz koordinasyonunu sağlama, beden kontrolü, hızlı hareket etme becerilerini geliştirmektedir. Ayrıca tutma, kavrama, atma gibi hareketler ince ve kalın kasların çalışmasını sağlamaktadır. Oyun esnasında söylenen tekerlemeler çocuğun dil gelişimini desteklemekte, yeni sözcükler öğrenmesini sağlamaktadır. Çocuklar oyun sayesinde kurallara uygun davranmayı öğrenmekte böylece çocukların toplumsal kurallara uyum, grupla beraber hareket edebilme becerisi gelişmektedir. Ayrıca bu oyun ile toplumsal sorumluluk bilincini oluşurken çocukların fedakarlık, empati, yardımlaşma duyguları gelişmekte ve çocuklar bu oyun aracılığıyla sosyalleşmektedir.
KAYNAKLAR
And, Metin. (2012). Oyun ve Bügü, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Koşay, Hamit Zübeyir. (1935). Çocuk Oyunları. Ankara Budun Bilgisi. Ankara: Ulus Basımevi.
Oğuz, M. Öcal vd. (2007). 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel Çocuk Oyunları, Ankara: Gazi Üniversitesi THBMER.
Onur, Bekir ve Güney, Neslihan. (2004). Türkiye'de Çocuk Oyunları: Derlemeler. Ankara: Ankara Üniversitesi.
Özdemir, Nebi. (1997). Türk Çocuk Oyunları II, Ankara: Akçağ Yayınları.
Öztürk Birdal. (2020). Pili Bitmeyen Oyunlar, Ankara: Platanus Publıshıng.
MADDE YAZARI
Dr. Öğr. Üyesi Şule GÜMÜŞ
ISBN
978-625-99966-0-8